Nostalji mi, tarihsel bağlantı mı? Retro oyunlara olan tutkumuzun arkasındaki sebep ne?
Eski oyunlara olan talep, oyun şirketlerini eski yapımları yenilemeye ve retro tarzda yeni oyunlar üretmeye yönlendiriyor. Peki ama retro oyunlara neden bu kadar fazla talep var? Yeni teknolojiler dururken, neden piksel piksel görüntülere halen özlem duyuyoruz?
Yıllardır oyun dünyasının bir parçası olan pek çok kişi, eski konsollarını yeniden gün yüzüne çıkararak sevdikleri oyunları tekrar deneyimlemenin verdiği özel hissi bilir. İlk Mario oyunlarının polifonik melodileri, Sonic the Hedgehog’un su altındaki panik dolu müziği ya da Lara Croft’un köşeli grafiklerle şekillenen maceraları, her biri farklı bir dönemin ruhunu yansıtır.
Bu nostalji, oyuncuların büyük bir kısmı için başka hiçbir şeyle değiştirilemeyecek kadar güçlü bir duygu yaratır. Nostaljinin bu etkileyici gücü, oyun dünyasında bugüne dek derin izler bırakmıştır.
Oxford Üniversitesi ve Syracuse Üniversitesi’nden araştırmacılar tarafından yürütülen yeni bir çalışma, insanların bu nostaljik duygularla nasıl etkileşim kurduğunu anlamayı amaçlıyor. Henüz hakemli bir dergide yayımlanmamış olan çalışma, retro oyunların yalnızca kişisel bağlar yaratmadığını, aynı zamanda bireysel mutluluğu artırabilecek sosyal bağlantılar sağladığını gösteriyor.
Retro oyunların yükselişi
Geçmişte oyunlar yalnızca çocukların eğlencesi olarak görülürken, bugün her yaştan insanın hayatında yer edinen bir kültür haline geldi. Özellikle 1980’ler ve 1990’lar boyunca büyüyen nesiller, oyun dünyasını şekillendiren ilk oyuncular olarak, teknolojik gelişim ve sektördeki büyük dönüşüme bizzat tanıklık etti. Buna rağmen, birçok oyuncu için eskiye dönüş her zaman özel bir anlam taşır. Nostaljiyi tekrar yaşama arzusu, hem kişisel hem de tarihsel bağlar kurarak oyun dünyasında kalıcı bir yer edinmiştir.
Retro oyunlara yönelik bu yoğun ilgi, oyun şirketlerini de harekete geçirdi. Şirketler, eski oyunları yenilemenin yanı sıra retro tarzda yeni oyunlar üreterek bu nostaljik duygulara hitap ediyor. Öyle ki, bu eğilim retro oyunları oyun sektörünün kalıcı bir parçası haline getirdi.
Araştırmacılar, bu nostalji duygusunun ardındaki dinamikleri anlamak için Nintendo Switch üzerinde 660 oyuncunun 12.000 saatlik retro oyun verisini inceledi. Switch, 1985 ile 2009 arasında çıkmış retro oyunları oynatabiliyor. Ortalama yaşları 31,2 olan katılımcıların %51’i erkek, %43’ü kadın ve %6’sı ise diğer olarak belirtiliyor.
Veriler, oyuncuların genelde gençlik yıllarında popüler olan oyunları oynamayı tercih ettiklerini ortaya koydu. İlginç bir şekilde, oyuncuların %29’u ise doğmadan önce üretimi durdurulmuş konsollara yöneldi. Bu bulgu, nostaljinin sadece bireysel deneyimlere dayalı olmadığını, aynı zamanda tarihe duyulan bir özlemi de içerdiğini gösteriyor. Nintendo 64, SNES ve Game Boy Advance en popüler retro konsollar arasında öne çıkarken, retro oyunların insanların yaşamlarına kattığı sosyal ve kişisel bağların önemine dikkat çekiliyor.
Oyun dünyasında retronun yeri
Araştırma bulguları, retro oyunların gelecekte de oyun endüstrisinin önemli bir parçası olmaya devam edeceğini gösteriyor. Oyuncular, yalnızca geçmişteki anıları canlandırmakla kalmıyor, aynı zamanda daha önce deneyimlemedikleri bir geçmişin hayalini kurarak nostaljiye yeni bir boyut kazandırıyor. Bu, oyun dünyasının yalnızca geçmişi anmak değil, aynı zamanda onu yeniden şekillendirmekle ilgili bir yolculuk olduğunu gösteriyor.
KAYNAK : www.chip.com.tr
Yorum gönder