Nöropsikologlar Apple’ın “Severance” dizisinin arkasındaki bilimi açıklıyor: Zihin bölünmesi
Severance dizisinin nöropsikolojik temellerini keşfeden bu yazı, bölünmüş beyin hastaları, hipokampus ve bilinç arasındaki ilişkiyi tartışıyor. Beyin bölümlerinin karmaşık işleyişini ele alırken, dizideki “zihin bölünmesini” bilimsel bir bakış açısıyla inceliyor.
Apple’ın hit dizisi Severance, iş ve kişisel yaşamların cerrahi bir şekilde ayrıldığı bir dünyayı konu alıyor. Bu dizi, izleyicilerine zihinle ilgili çarpıcı bir kavramı keşfetme fırsatı sunuyor: Beynin iki farklı bilinçle, birbirinden bağımsız olarak işleyebileceği bir senaryo. Nöropsikologlar, bu kurgusal dünyada yer alan “zihin bölünmesinin” bilimsel temellerini ve gerçek dünyadaki benzerliklerini inceliyor.
Beynin Bölünmesi ve Çelişkili Hedefler
Severance’da, karakterler “innie” (iş hayatını hatırlayan zihin bölgesi) ve “outie” (kişisel yaşamını hatırlayan zihin bölgesi) olmak üzere iki ayrı bilinçle yaşamaktadır. Bu durum, bölünmüş beyin hastalarına benzer bir durumu akıllara getiriyor. Gerçek dünyada, bölünmüş beyin hastalarının, beynin iki yarımküresi arasında bilgi işleme bağımsızlıkları, “iki ayrı zihin” varmış gibi çelişkili hedefler oluşturabiliyor.
Bir örnek olarak, bir bölünmüş beyin hastasına gelecekte yapmak istediği işi soran bir araştırmacı, hastanın sol yarımküresinin bir ofis işi seçtiğini, sağ yarımküresinin ise otomobil yarışçılığına ilgi gösterdiğini gözlemleyebilir. Bu tür gözlemler, beynin farklı bölümlerinin bağımsız olarak çalıştığını ve çelişkili hedeflere yol açabileceğini düşündürmektedir.
Neil’in Vaka Raporu ve Bellek Sorunları
Neil’in 1994 yılında yaşadığı vakası, bu konuda dikkat çeken bir örnektir. Epifiz bezi tümörü nedeniyle ciddi zorluklar yaşayan Neil, nadir bir amnezi formuyla mücadele ediyordu. Bu durum, onun geçmişteki olayları hatırlayamamasına, ancak yazılı ifadeler kullanarak belirli anıları “gizli” bir şekilde ifade etmesine yol açtı.
Neil, örneğin, okuduğu bir kitabı hatırlamıyordu, ancak ona dair tüm kelimeleri yazabiliyordu. Bu durum, beynin belleği nasıl segmentlere ayırarak işlediğini ve bazı anıların bilinçli erişime kapalı olabileceğini gösteriyor.
Severance’daki Bellek ve “Innie-Outie” Erişimi
Severance’da, Irving (John Turturro) karakteri, “innie” olan kısmı ve “outie” olan kısmı arasında bir tür bellek erişimi yaşıyor. Irving, “innie” bölümünde çalıştığı yerin uzun koridorlarını, bilinçli bir anısı olmasa da, boyamaktadır. Bu, belleklerin bilinçli erişimi engellendiğinde bile, geçmiş deneyimlerin bir şekilde tekrar erişilebilir hale gelebileceğini düşündürmektedir.
Bölünmüş beyin hastalarında olduğu gibi, Severance’deki prosedür, beynin farklı ağlarını karmaşık bir şekilde ayırmayı içerebilir. Bu, bir kişinin belleğine erişimin sınırlanması, ancak yine de bazı hatıraların dışarıdan etkilerle yeniden ortaya çıkabilmesi fikrini işliyor.
Hipokampüsün Rolü ve Bellek
Bellekle ilgili olarak, hipokampus beyin bölgesinin merkezi rolü önemlidir. Bu bölge, hem mekânsal düzeni hem de geçmiş deneyimleri hatırlamayı yönetir. Severance’deki zihin bölünmesinin, hipokampusun bu işlevinden faydalandığı düşünülüyor. Bu prosedür, yeni bir alana girildiğinde, kişilerin eski anılarını unutmalarına yol açan bir etkiye sahip olabilir.
Ancak, hipokampüs yalnızca epizodik bellek üzerinde çalışmaz; duygusal ve anlamsal belleği de etkiler. Severance dizisindeki prosedürün, bu daha karmaşık bellek formlarını tamamen izole edemeyeceği ve bir kişinin zihninin sadece bir bölgesinin etkilenemeyeceği açıktır.
Sonuç: Beynin İkiye Bölünmesi Mümkün Mü?
Severance’ın sunduğu “bölünmüş beyin” fikri, bilimsel olarak düşündürücü olsa da, gerçek dünyada bu tür bir uygulama hala sınırlıdır. Beynin ikiye bölünmesi ve bilinçli bir şekilde farklı hatıraların saklanması, yalnızca bilim kurgu teorisi olarak kalabilir. Ancak, bu tür konuları tartışmak, zihin ve bellekle ilgili daha derinlemesine anlayışlara yol açabilir. Beynin karmaşık yapısının, bölünmüş kişilikler ve bilinç durumlarıyla nasıl başa çıkabileceği, bilim insanlarının ve izleyicilerin ilgisini çekmeye devam ediyor.
Rachael Elward, Londra Güney Bankası Üniversitesi’nde Sinirbilim ve Nöropsikoloji alanında öğretim görevlisi, ve Lauren Ford, aynı üniversitede Bilişsel Sinirbilim doktora adayı, bu konuda daha fazla araştırma yapmaktadır.
KAYNAK : www.chip.com.tr
Yorum gönder